
Yıprandım,hırpalandım,çok kanadım çok; yaralandım ama ölmedim Çelme takanlar oldu, tökezledim; düştüm ama yerde kalmadım Öyle rüzgarlar öyle fırtınalar gördüm; savruldum ama dağılmadım Issız dağ başlarında geçtim ateşin içinden;kavruldum ama yanmadım Prangalar vurmuşlarken ellerime,ayaklarıma; asi gözlerim buğulandı ama asla boyun eğmedim Düşmanın yanı başında gördüm dost bildiğimi; kırıldım ama kopmadım Herşey gelirken üstüme bir bir; bunaldım ama yılmadım Hainler,kalleşler,nankörler çaldığında kapımı; barıştım onlarla belki ama unutmadım
Gözbebeklerimde pişmanlığı ararken kul kısmı; doğru bildiğimden hiç şaşmadım Limanı ardımda bıraktım,tüm gemileri yaktım; dönüp ardıma hiç bakmadım Engeller,barikatlar dizdiler önlerime; nefesim tıkandı,çok yoruldum ama durmadım Ciğerim yanrken kalbim ağrırken acıdan; çok haykırdım içimden ama hiç ağlamadım Yeryüzünde oynanan bu çok kişilik oyunda; hep yenildim lakin hiç hile yapmadım Uçurumlardan uçtum,dehlizlere düştüm; bunlardan kurtulmak için namerde yalvarmadım Yalan dünyalardansa inancıma sarıldım; hep yundum,hep arındım bunda da yanılmadım Giyindim merhameti,kuşandım tüm şefkati; sebat ettim,çalıştım hiç zalimlik yapmadım Kırk kapılı saraylar,anlatılmaz sofralar; vaatlere çok şaştım hiçbirine kanmadım
HİÇ İYİLEŞMEYECEK KORKUNÇ YARALARIM VAR
VE BENİ YALNIZ BIRAKMAYAN ZORBA KABUSLARIM YİNE DE;
MEYDAN OKUYORUM HAYATA